Kahve şarap gibi çok fazla etken ile tadı çok fazla değişen bir içecektir. kahvenin bir meyve olduğunu göz önüne alırsanız elde edilebilecek lezzetlerin ne kadar geniş bir skalada olduğunu tahmin edebilirsiniz.
Bunun için ilk olarak kahvenin yetiştiği bölge, yetiştiği yükseklik, sonrasında çekirdeğin meyvesinden nasıl ayrıldığı (bunun farklı yöntemleri bulunuyor), sonrasında ise çekirdek olarak önüne gelmesi. Bu yetişme koşulları kahvenin asiditesinden aromasına kadar büyük etkileri bulunuyor.
Bu çekirdekler önünüze geldikten sonra kavrulma şekli en önemli etken. Temel olarak 8 civarında kavrulma derecesi var. Örneğin bazıları city plus veya full city tercih edebilir. Örneğin city kavrulan bir kahvenin meyvemsi tadlarını daha fazla alırsınız, asiditesi daha yüksek olur, daha parlak bir açılışı olur. Full city plus kavrulan kahvenin asiditesi azalır, tadı daha karamelize olur ve doygunluğu, kıvamı, gövdesi artar. Alışık olduğumuz klasik kahve tadına daha fazla yaklaşır.
Kahve kavruldu ve aradan 5 gün geçti, artık hazır ancak tüm bu anlatılanlar çekirdek kahve için geçerli. Çekirdekleri çektirip aldıktan 1 gün sonra taze kahve içiyorum diye düşünmemelisiniz.
Kahve çekildikten sonra 1 saatten kısa sürede tazeliğini kaybetmeye başlar. çekirdek olarak aldıysanız uygun koşullarda saklarsanız 1 aya kadar tazeliğini korur. Bu da demek oluyor ki evde kahveyi kendiniz öğütmelisiniz. Bunun için seramik dişli bir değirmenle bunu sağlayarak taze kahvenin müthiş tadı ve kokusuyla buluşabilirsiniz. Seramik olmayan veya bıçaklı bir sistem kullanırsanız öğütme sırasında daha fazla ısı ortaya çıkar. Bu da çekirdeklerin gereksiz yere ısınarak tat değişikliğine uğramasına neden olur.
Demlerken kahveyi haşlamamanız için su sıcaklığı 94 derece civarında olmalı ve demleme süresi 3 – 3,5 dakikayı geçmemeli.
Bazı kahve dükkanları kendine has kavurma derecesi uygulayabiliyor. Bu gibi yerlerde kahveler aşırı kavrulur, böylece en kötü kahvelerden, en bayat kahvelerden bile ne zaman alırsanız alın her zaman aynı tadı alırsınız. Tamamen koyu, yanık bir kahve. Böylece düşük maliyetle yüksek kar elde ederler. Bu arada granül ve zincir kahveleri kötülediğimizi düşünmeyin. Sadece en iyi kahve olarak düşünmemelisiniz. Bir nebze kafein ihtiyacınızı karşılar.
En nihayetinde ülke olarak Türk kahvesinin verdiği lezzete alışmış bir toplumuz. Çok koyu kavrulmuş, çok ince çekilmiş haliyle çok gövdeli, aromasız, acı kahve alışkanlığımız var. Damak tadımızda kahvenin karşılığını bu tatlar oluşturuyor. Nitelikli kahve tatları bize biraz farklı gelebiliyor.